Genel

“YÖK’ün Bahar Dönemine Dair Aldığı Kararlar Ciddiyetsiz, Plansız ve Kabul Edilemezdir!”

yüksek öğretim kurulu

Eğitim-Sen, Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı (YÖK) kararlarını eleştirdi. YÖK’ün üç gün içerisinde Hibrit Eğitime geçme kararı almasına tepki gösteren sendika, “Bu tablo öğrencileri ve öğretim elemanlarını olumsuz yönde etkileyecek” dedi.

Öğrenciler Olmasa Üniversiteleri Çok Güzel Yönetirdik

Eğitim-Sen, üniversitelerdeki eğitim modeli değişikliğini sert dille eleştirdi. Sendikadan yapılan açıklamada, şu ifadeler yer verildi,  ““Öğrenciler olmasa, gençler evlerinde otursa ve yerleşkeler boş kalsa üniversiteleri ne de güzel yönetirdik!” diyen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu savımızı doğrulayan kanıtlar 30 Mart tarihinde YÖK tarafından yapılan açıklamayla açıkça ortaya çıkmıştır. YÖK açıklamasında üniversitelerde devam zorunluluğu aranmadan hem uzaktan eğitim hem de yüz yüze eğitim yapılacağını duyurmuş, eğitim ve öğretime dair tüm hazırlıkların üç gün içerisinde tamamlanacağı öngörüsüzlüğü ile 3 Nisan 2023 tarihinde eğitime başlanacağını belirtilmiştir”

KYK Yurtlarının Boşaltılması

6 Şubat’ta yaşadığımız depremlerin faciaya dönüşmesine yol açanlar, depremden etkilenenler için KYK yurtlarını boşaltmış, uzaktan eğitim kararı almış ve üniversiteleri sessizliğe mahkûm etmiştir. YÖK’ün deprem sonrasında aldığı kararların sağlam gerekçelerden yoksun olduğu bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bir yandan depremden etkilenen yurttaşların kullanımına açılabilecek çok sayıda sosyal tesis, otel, konut varken ilk tercihin KYK yurtları olması bilinçli ve siyasi bir tercihtir. Diğer yandan pek çok kentte KYK yurtlarının boş olduğu da anımsandığında, alınan kararların güncel gelişmeleri de dikkate almadığı açıkça görülmektedir.

Eğitim Sen üniversitelerde kamusal, bilimsel, laik ve demokratik bir eğitimin hangi koşullarda gerçekleştirebileceğini açıkça ifade etmekte ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmektedir. Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Eğitim hakkının yaşam bulabilmesinin temel koşulu yüz yüze eğitimin yapılmasıdır. Üniversiteler sadece bilimsel eğitim ve öğretimin yapıldığı mekânlar değil, aynı zamanda öğrencilerin sosyalleşme alanı ve bu sosyalleşmenin de bir öğrenme alanı olarak tarif edildiği yerlerdir.

  Egemot H2K Racing Team İzmir’deki 3. Ayak Yarışlarına Odaklandı

Üniversiteler Yaygın ve Derin Bir Suskunluk Sarmalının İçine İtilmiştir

Son yıllarda üniversitelerdeki eğitim ve araştırma etkinliklerinin durumunu YÖK’e hatırlatmak gerekmektedir. YÖK’ün aldığı bu kararlarla COVID-19 pandemisi dönemi de düşünüldüğünde çok sayıda öğrenci üniversite hayatı yaşamadan mezun olacaktır. Akademik özgürlüğün ortadan kaldırılması ve güvencesizlik kıskacı altında üniversiteler yaygın ve derin bir suskunluk sarmalının içine itilmiştir. Üniversite bileşenlerinin kararlara dâhil olamadığı demokratik olmayan karar süreçlerinin sonucunda, üniversite bileşenlerinin iradesi yok sayılmakta, kararlar siyasi iktidarın siyasi çıkar hesaplarına göre alınmaktadır.  Ayrıca birçok üniversitenin birçok dersliğinde internet alt yapısı dahi bulunmamaktadır.

Öğretmen İş Bırakırsa Ne Olur
Eğitim Sen “YÖK’ün Bahar Dönemine Dair Aldığı Kararlar Ciddiyetsiz, Plansız ve Kabul Edilemezdir!”

Öğretim Elemanlarının Emek Sürecini Olumsuz Biçimde Etkileyecektir

Bu kararlar bir yandan üniversite gençliğinin eğitim hakkını engellerken bir yandan da öğretim elemanlarının emek sürecini olumsuz biçimde etkileyecektir. Yüz yüze yapılan dersin, ayrıca uzaktan eğitim sistemine dâhil edilecek olması öğretim elemanlarının iş yükünü iki kat arttıracak, araştırma ve akademik faaliyet sorumlulukları engellenecektir. Bu nedenlerle ‘Hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim yapacağız, bunu da 3 gün içerisinde başlatacağız.’ diyen YÖK’ün söz konusu kararı, ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemezdir. Uzaktan eğitimde ısrarcı olmak bu gerçekleri yok saymak anlamına gelmektedir.

Kimsenin üniversitelerin ve eğitim hakkının içini boşaltma yetkisi yoktur! Eğitim Sen olarak, ilk günden itibaren söylediğimiz üzere sendikaların, belediyelerin, demokratik kitle örgütlerinin ve üniversite bileşenlerinin katılımıyla kapsamlı bir planlama yapılarak belirsizliklerin önüne geçilmesi, yaralarımızın hızla sarılması ve yüz yüze eğitime başlanması mümkündür. İhtiyacımız olan ise bunu yapacak irade, ciddiyet ve planlamadır! (Kaynak: Eğitim Sen) (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu